Anlaşmalı Boşanma | Antalya Boşanma Avukatı

Anlaşmalı Boşanma

Türk Medeni Kanunu’na göre boşanma davası, anlaşmalı boşanma ve çekişmeli boşanma olmak üzere, iki şekilde açılabilir.

Anlaşmalı boşanma, eşlerin, kendi aralarında nafaka, mal paylaşımı, çocuğun velayeti gibi konularda özgür iradeleriyle anlaşarak evlilik birliğini sona erdirmesidir.

Anlaşmalı boşanma, Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesinin 3. fıkrasında hüküm altına alınmıştır. Buna göre:

Türk Medeni Kanunu’na göre boşanma davası, anlaşmalı boşanma ve çekişmeli boşanma olmak üzere, iki şekilde açılabilir.

Anlaşmalı boşanma, eşlerin, kendi aralarında nafaka, mal paylaşımı, çocuğun velayeti gibi konularda özgür iradeleriyle anlaşarak evlilik birliğini sona erdirmesidir.

Anlaşmalı boşanma, Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesinin 3. fıkrasında hüküm altına alınmıştır. Buna göre:

Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Bu halde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz”.

R.G., 08.12.2001 tarih ve 24607 sayı. ( 4721 Sayılı TMK m.166/3 )

Madde hükmünden hareketle, anlaşmalı boşanma davasının açılması için bulunması gereken koşullar şu şekilde sıralanabilir:

  1. Evlilik birliği en az 1 yıl sürmüş olmalı;
  2. Eşlerin boşanma konusundaki iradeleri birbirine uygun olmalı;
  3. Hâkim tarafları bizzat dinlemeli;
  4. Hâkim eşlerin kabul ettiği protokolü uygun bulmalı;
  5. Anlaşma mahkeme hükmünde yer almalı.
  • Evlilik birliği en az 1 yıl sürmüş olmalıdır;

TMK m. 163/3’e göre, anlaşmalı boşanma davasının açılabilmesi için evlilik birliğinin en az bir yıl sürmüş olması gerekir. (Yetik, s.163.). Bu bir yıllık sürenin dolup dolmadığını hâkim re’sen gözetecek ve dolması halinde anlaşmalı boşanmaya karar veremeyecek. Bir yıllık süre, resmi nikâhın yapıldığı tarihten boşanma davasının açıldığı tarihe kadar geçen süredir. Dolayısıyla, bu süre, taraflar arasında evlilik birliğinin oluştuğu tarihten itibaren başlar. Yargıtay içtihatlarına göre, evlenme, tarafların karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarını bildirdikleri andan itibaren başlamış sayılır.

Buradan hareketle, bir yıllık süreni resmi nikâhın yapıldığı andan itibaren işlemeye başladığı sonucu ortaya çıkar. Hal böyle olunca, imam nikâhı, nişanlılık ya da birlikte yaşama dönemlerinde geçen süre bir yıllık süreye dâhil edilmez.

Bu bir yıllık süre içinde, eşlerin birlikte yaşamış olmaları zorunlu değildir, hiç birlikte yaşamamış olsalar bile, bir yıl geçtiği takdirde anlaşmalı boşanma davası açılabilmektedir.

Hâkim bu koşulun varlığını kendiliğinden araştırır, bu süre dolmamış ise anlaşmalı boşanmaya karar veremez.

  • Eşler mahkemeye birlikte başvurmuş ya da bir eşin açtığı dava diğer eş tarafından kabul edilmiş olmalıdır;

Birlikte Başvuru

Anlaşmalı boşanmada eşler, boşanma iradesini ortaya koymuş olmalıdır. Bu, ya eşlerin ortak dilekçe ile birlikte başvurması ile, ya da eşlerden birinin açtığı boşanma davasının diğer eşin kabul etmesiyle mümkündür. Birlikte başvuru, eşlerin ortak bir dilekçe ile anlaşmalı boşanmaya hükmedilmesini mahkemeden talep etmesiyle olur.

TMK m. 163/3’te ifade edilen “eşlerin birlikte başvurmaları”, eşlerin anlaşmalı boşanma davasını birlikte açması gerektiği anlamına gelir.

Davalının Davayı Kabulü

Taraflar, çekişmeli boşanma davası devam etmekte iken anlaşmalı boşanma iradelerini açıklayan protokolü mahkemeye sunmak suretiyle ya da duruşma esnasında anlaşma şartlarını duruşma zaptına geçirterek de anlaşmalı boşanmayı gerçekleştirebilirler.

Kabul beyanı hüküm kesinleşinceye kadar yapılabilir. Vekâletnamede özel yetki olmak şartıyla vekil de kabul beyanında bulunabilir. Kabul beyanı yazılı veya sözlü olarak yapılabilir. Yazılı kabul bir dilekçe ile ya da sözlü olarak mahkeme huzurunda duruşmada beyan edilerek duruşma tutanağına geçirmek suretiyle yapılır. Davalı, duruşma tutanağına geçen kabul beyanını okuduktan sonra imza eder. Beyanını okuyup imza ettiğini de ayrıca tutanağa yazılır. Aksi takdirde beyan geçersiz sayılır. Davalının kabulü ise dava sona erer. Davalı kabulünden dönemez. Islah yolu kapalıdır.

  • Hâkimin tarafları bizzat dinlemeli, taraflar hâkim huzurunda boşanma iradelerini bizzat açıklamalıdır;

Tarafların boşanma iradelerini hâkim huzurunda bizzat açıklamaları icap eder. Boşanma, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olduğu için taraf vekilleri, tarafların yerine geçerek, boşanma iradesini açıklayamaz.

Anlaşmalı boşanma davalarında hâkim, tarafları mahkeme huzurunda bizzat dinlemeli. Bu nedenle, vekilin beyanı ile anlaşmalı boşanmaya hükmedilemez.

Hâkim, tarafların iradesinin özgürce ortaya konduğuna kanaat getirmelidir. Taraflar, hâkimi hiçbir baskı altında kalmaksızın anlaşmalı boşanmak istediğine inandırmalıdır. Dava vekille takip edilse dahi, hâkim, dava davalı tarafça kabul edilmiş ama davacı asil dinlenmemiş ise, anlaşmalı boşanmaya karar veremez.

c) Taraflar, Boşanmanın Mali Sonuçları ve Çocukların Durumu Hakkında Anlaşmalı:

  • Hâkim, boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumuna ilişkin düzenlemeyi uygun bulmalıdır;

Tarafların anlaşmada belirlemiş oldukları maddi-manevi tazminat, nafaka, çocukların velayeti gibi hususlar hâkim tarafından uygun bulunmalıdır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde bulundurarak, anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Ancak hâkimin yapmış olduğu bu değişiklikler taraflarca kabul edildiği takdirde anlaşmalı boşanma gerçekleşebilir (TMK 166/3). Aksi halde dava, çekişmeli boşanma davasına dönüşür.

1. Boşanmanın Mali Sonuçlarına İlişkin Anlaşma

Anlaşmalı boşanmaya hükmedilebilmesi için taraflar, boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumu hakkında anlaşma projesini mahkemeye sunmalı veya duruşma tutanağına yazdırıp imzalamalı. Taraflar bir tek konuda anlaşamamış olsa bile, anlaşmalı boşanmadan bahsedilemez.

Anlaşmalı boşanmaya hükmedilmesi için boşanmanın mali sonuçları hakkında taraflarca hazırlanan anlaşmanın mahkemeye sunulması veya duruşma tutanağına yazılması gerekir. Böyle bir anlaşma mahkemeye sunulmadığı takdirde yargılamaya devam edilemez. Dolayısıyla bir anlaşma (mali proje) sunulmadıkça boşanmaya hükmedilemez.

Boşanma protokolünde iştirak nafakasından vazgeçilmiş olmasının hukuki sonucu yoktur. Boşanmadan sonra velayet verilen taraf, dava açarak iştirak nafakası talep edebilir.

2- Çocukların Durumu Hakkında Anlaşma

Çocukların durumuna ilişkin anlaşma, velayet ve kişiler ilişki hakkında anlaşma olmak üzere iki bölümde incelenir. Kural olarak, eşler, anlaşmalı boşanma kapsamında, çocukların velayetini, kişisel ilişkinin süre ve şeklini düzenleyebilir. Eşler, tek bir konuda dahi anlaşamazsa, anlaşmalı boşanma kararı verilemez. Bu durum, çocukların velayeti ve çocuklarla kişisel ilişki kurulması hallerini de kapsar. Eşler çocukların velayeti ve kişisel ilişki kurulması konusunda anlaşmış olsalar bile, hâkimin bu anlaşmayı uygun bulması gerekir. Zira çocukların sağlıklı bir çevrede yaşaması, barınma, beslenme ve eğitim hakları kamu düzenin ilgilendiren haklardır. Taraflar velayet konusunda anlaşmış olsalar bile, hâkimin bu anlaşmayı uygun bulması gerekir.

Eşler, velayet verilmeyen tarafla çocuk arasındaki kişisel ilişki konusunda da anlaşmalı. Görüşmenin zamanı, şekli ve süresi protokolde açıklanmalı, bu konuda da tam bir anlaşma sağlanmalıdır.

Davacı taraf, yargılamanın her aşamasında anlaşmalı boşanma davasından feragat edebilir.

KAYNAKÇA

Bilgin, E. P., “Türk Hukukunda Anlaşmalı Boşanma”, Maltepe Üniversitesi Sosyal

Bilimler Enstitüsü Yüksek lisans Tezi, 2015).

Ergün, Z., “Boşanma”, 2. Bası, Adil Yayınevi, Ankara 2004.

Tekin, H.N., “Anlaşmalı Boşanma”, Bahçeşehir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi.

Yetik, N., “Açıklama ve Yargıtay Kararları ile Boşanma ve Mal Rejimleri”, 2. Bası, Bilge Yayınevi, Ankara, 2005.

Yalın, Ş., “Türk Hukukunda Anlaşmalı boşanma”, İstanbul Aydın Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, 2017.

https://www.ozdogruhukuk.com/yayinlar/anlasmali-bosanma-davasi-ve-anlasmali bosanma-sureci.html, erişim tarihi: 11.09.2019.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bize mesaj gönderin!
Whatsapp
Merhaba, sizden bilgi almak istiyorum.
blank