
İnterpol Aranma Kararlarına Karşı Hukuki Yollar ve Avukat Desteği
Günümüzde uluslararası suçla etkin mücadele, devletler arası bilgi ve iş birliğini zorunlu hale getirmiştir. Bu doğrultuda faaliyet gösteren İnterpol, üye devletlerin emniyet birimleri arasında sınır ötesi suçlarla mücadelede koordinasyonu sağlayan en önemli yapılar arasında yer almaktadır. İnterpol’ün asli işlevi, ulusal makamlar arasında bilgi paylaşımını ve operasyonel iş birliğini kolaylaştırmak olup, özellikle iade talepleri, şüphelilerin yer tespiti, bilgi alışverişi, sınır aşan soruşturmaların desteklenmesi ve uluslararası düzeyde aranan kişilerin takibi, ülkeler arası gizli iletişim gibi alanlarda etkili bir araç olarak kullanılmaktadır.
Bununla birlikte, İnterpol tarafından yayımlanan “kırmızı bülten” (Red Notice) uygulamaları, yalnızca ceza bakımından değil, bireylerin temel hak ve özgürlükleri açısından da kapsamlı hukuki değerlendirmeleri gerektirmektedir. Kırmızı Bülten çıkarılan yabancılar, ülkelerin menfaati doğrultusunda da seyahat ederken takip altındadır. Her ne kadar kırmızı bülten teknik anlamda bir tutuklama emri teşkil etmese de, birçok ülkenin kendi iç hukukunda bu bildirimi fiili gözaltı sebebi sayması, uygulamada kişilerin özgürlük ve güvenlik hakkı, seyahat özgürlüğü ve hatta mülkiyet hakları üzerinde ciddi etkiler doğurmasına neden olmaktadır. Dahası, bazı durumlarda İnterpol sisteminin siyasi, etnik ya da kişisel gerekçelere dayalı taleplerle kötüye kullanılabildiği görülmekte; bu da hukuki güvencelerin sağlanması açısından İnterpol denetim mekanizmalarının işlerliğini gündeme getirmektedir.İnterpol ile birlikte, tahdidi olarak sayılı suçlarda kaydı veya şüphesi bulunan kişiler, takip ve gözlem altına alınır.
Bu bağlamda, İnterpol’ün yayınladığı bültenlerin denetlenebilirliği, veri koruma ilkeleri, bireysel başvuru hakları ve söz konusu bültenlerin kaldırılmasına ilişkin prosedürler, özellikle uluslararası koruma arayan bireyler, siyasi muhalifler ya da haksız yere suçlanan kişiler bakımından hayati önem taşımaktadır. Avukatlar açısından ise bu süreçte, müvekkilin haklarının ihlal edilmemesi için İnterpol’ün ilgili denetim organı olan Dosya Kontrol Komisyonu (CCF) nezdinde yürütülecek başvurular büyük bir özen ve teknik bilgi gerektirmektedir. Dolayısıyla İnterpol bültenlerine karşı etkili bir hukuki mücadele, yalnızca ulusal hukuk bilgisiyle değil, aynı zamanda uluslararası insan hakları standartlarına ve İnterpol’ün iç düzenlemelerine hâkim bir yaklaşım gerektirir. Bu başvurular, hem suç kaydı bulunan kişilerin kayıtlarının silinmesi, hem de suçsuz ve haksız yere kayıt bulunan kişilerin kaydının silinmesi ile ilgilidir.
Kişiler o suçu gerçekten işledi ise bile, kırmızı bülten koyulma ve diğer süreçlerde adil yargılanma gibi hak ve ilkelerden mahrum bırakılıp ihlal edildi ise, o kayıtların ve bültenlerin kaldırılma hakkı vardır.
1. İnterpolün Hukuki ve Uluslararası Statüsü
İNTERPOL; ülkelerin polis teşkilatlarının temsilcilerinin bir araya gelmesi ve işbirliği hususunda anlaşmaları üzerine kurulmuş bir örgüt olup, 1956 yılında kabul edilen Ana Tüzük, 1969 tarihli Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi’nde belirlenen, devletlerin yetkili temsilcilerinin imzası, belgelerin karşılıklı gönderimi, onay, kabul gibi usuller uygulanmadan kabul edilmiştir.
ICPC (organizasyonun 1956 yılında adının değiştirilmeden önceki hali); 1947 yılında Birleşmiş Milletler (BM) tarafından hükümetdışı kuruluş statüsü tanınmış olmakla birlikte, bu statünün özel kişilerin bir araya gelip oluşturdukları örgütler açısından geçerli olması sebebiyle, İNTERPOL’ün yapısı ile bu statü tam anlamıyla uyuşmamıştır.
Bunun sonucunda 1971 yılında BM ile İNTERPOL arasında işbirliği anlaşması yapılmıştır. Bu anlaşmanın BM ile bir uluslararası örgüt arasında yapıldığı öne sürülerek BM Genel Sekreterliği’ne kayıt ettirilmesi talep edilmiş, BM Genel Sekreterliği ise İNTERPOL’ün Ana Tüzüğü’nün uluslararası antlaşma niteliği taşımaması ve üyelerin devleti temsil imkanı olmayan polis teşkilatları olması gerekçesiyle bu talebi kabul etmemiştir.
Bu gelişmeden sonra ise; 1982 yılında BM Hukuk İşleri Ofisi, “İNTERPOL’ün BM Nezdinde Statüsü” başlıklı değerlendirmesiyle 1971 yılında yapılan anlaşmayı değerlendirmiş ve İNTERPOL’ün uluslararası örgüt olarak nitelendirilmesini doğru bulmuştur.
Bu nedenle İNTERPOL, Birleşmiş Milletler tarafından uluslararası örgüt olarak tanınmış bir organizasyon olup, Ana Tüzüğü her ne kadar Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi ile belirlenen usullerde düzenlenmemiş olsa da, taraf devletler tarafından bağlanma iradesinin bulunduğu gözetilerek, bir uluslararası antlaşma niteliğinde olduğunun kabulü gerekmektedir.
2. İnterpol Bültenleri
Uluslararası düzeyde suçların önlenmesi; suçluların takibi ve yakalanması amacıyla üye ülkelerin polis teşkilatları arasında işbirliğini oluşturmayı amaçlayan İNTERPOL, üye ülkelerin güvenli iletişim sistemi ile hızlıca bilgi alışverişinde bulunabileceği ve erişim sağlayabileceği veri tabanlarına sahiptir.
Buna ek olarak; üye ülkelerin ve Milli Merkez Büroları’nın talebiyle, bildirilen suçluların yakalanması, iadesi veya tespiti gibi amaçlarla İNTERPOL tarafından renk kodlu bültenlerin yayımlanması mümkün olup, buna ilişkin süreç 2012’de yürürlüğe giren Verilerin İşlenmesine İlişkin Kurallar (İNTERPOL’s Rules on the Processing of Data) ile düzenlenmiştir.
Bu çerçevede; farklı amaç ve işlevlere sahip olan kırmızı bülten, mavi bülten, yeşil bülten, sarı bülten, siyah bülten, mor bülten, turuncu bülten, çalıntı sanat eseri bülteni ve BM Güvenlik Konseyi Özel Bülteni organizasyon tarafından üye olan polis teşkilatlarında yayımlanmaktadır. İnterpol tarafından yayımlanan 7 çeşit bülten bulunmaktadır:
🔴 Kırmızı Bülten: İnterpol üyesi ülkeleri taleplerine istinaden bir şüpheli yahut sanığın iadesi maksadıyla ilgili kişinin aranması ve görüldüğü yerde yakalanmasına yarayan en temel bülten türüdür. İnterpol bu bülten ile şüpheli yahut sanığa ait kimlik bilgileri, fotoğraf görselleri, parmak izi, suçun türü vb. bilgileri üye ülkeler ile paylaşarak iade prosedürünü hızlandırmayı amaçlamaktadır.
🔵 Mavi Bülten: Bu bülten türü ile kişilerin kimlik bilgilerinin kayıt edilerek tespit aşamasına geçilmesine yardımcı olmak ve suç faaliyetleri hakkında bilgi toplamak amaçlanmıştır.
🟢 Yeşil Bülten: Bu bülten, geçmişte suç işlemiş veya suç işlemeye meyilli kişiler hakkında bilgi sağlayarak uyarı niteliğindedir.
🟡 Sarı Bülten: Kayıp kişilerin ve özellikle kayıp çocukların bulunması ve kimliklerinin tespit edilmesi için kullanılan bir bülten türüdür.
🟠 Turuncu Bülten: Silahlar, bombalı paketler ve diğer tehlikeli maddelerle ilgili ciddi güvenlik tehditlerine karşı ülkeleri uyarmak amacıyla kullanılan bir bülten türüdür.
⚫ Siyah Bülten: Ölü olarak bulunan kişilerin kimliklerinin tespit edilmesine yardımcı olmak amacıyla kullanılır.
🟣 Mor Bülten: Belirli suçların işleyişi, örgütlenme biçimleri ve benzeri bilgiler hakkında ülkeleri bilgilendirerek bu tür suçlara karşı önlemler alınmasına yardımcı olan bir bültendir.
A-) Kırmızı Bülten
Kırmızı bülten; bir Milli Merkez Büro veya cezai işlerde soruşturma ve kovuşturma yetkisi olan bir uluslararası kuruluş tarafından talep edilmesi üzerine, bir yakalama kararı veya mahkemece verilen bir hüküm sebebiyle aranan bir kişinin yerinin tespit edilmesi ve iadesi, teslimi veya benzeri yasal bir işlem amacıyla gözaltına alınması, tutuklanması veya hareketinin kısıtlanması amacıyla yayımlanmaktadır. Kırmızı bülten; Verilerin İşlenmesine İlişkin Kurallarda detaylı olarak düzenlenmiş olup, kişi hakkında kırmızı bülten yayımlanması için bazı şartların oluşması ve bazı gerekli bilgilerin İNTERPOL’ün organlarından olan Genel Sekreterliğe iletilmesi gerektiği kabul edilmektedir.
İnterpol tarafından kırmızı bülten kararları genellikle aşağıdaki suçlar için verilir:
Terörizm: Terör örgütlerine üye olmak, terör eylemi planlamak veya gerçekleştirmek.
İnsan Kaçakçılığı: İnsan ticareti ve göçmen kaçakçılığı.
Uyuşturucu Kaçakçılığı: Uluslararası uyuşturucu ticareti ve bu ticaretle bağlantılı suçlar.
Organize Suçlar: Mafya ve suç örgütleri, çete faaliyetleri ve uluslararası suç örgütlerinin işledikleri suçlar.
Silah Kaçakçılığı: Uluslararası silah ticareti ile ilgili suçlar.
Siber Suçlar: Bilgisayar sistemlerine yönelik saldırılar, veri hırsızlığı, kimlik dolandırıcılığı gibi suçlar.
Finansal Suçlar: Kara para aklama, yolsuzluk, büyük çaplı dolandırıcılık ve vergi kaçakçılığı.
Hürriyetten Yoksun Kılma ve Kasten İnsan Öldürme: İnsan öldürme, hürriyetten yoksun kılma, zorla alıkoyma gibi ağır ceza gerektiren suçlar.
Bu suçlar, İnterpol’ün yetki alanına giren ve uluslararası hukuk düzenlemeleri gereği ülkeler arası iş birliği ile soruşturulması gereken suçlardır. İnterpol, bu suçlar karşısında kırmızı bülten çıkarma yetkisine sahip olup, bu süreç uluslararası adli iş birliğinin bir parçasıdır.
Kırmızı Bülten Kararına Konu Edilemeyecek Suçlar
İnterpol’ün kırmızı bülten çıkarma yetkisi belirli suçlarla sınırlıdır. Bazı suçlar ve durumlar için kırmızı bülten kararı çıkarılamaz. İşte kırmızı bülten çıkarılamayacak başlıca suçlar ve durumlar:
1. Siyasi Suçlar: İnterpol’ün temel ilkelerinden biri, üye devletler arasında siyasi suçlara karışmamak ve siyasi gerekçelerle bülten talebinde bulunulmamasıdır. Bu kapsamda:
- Siyasi eylemler: Siyasi muhaliflik, protestolar, gösteriler veya seçimle ilgili faaliyetler nedeniyle bir kişi hakkında kırmızı bülten çıkarılamaz.
- Devlet karşıtı suçlamalar: Bir devletin yönetimine veya politikalarına karşı yapılan siyasi faaliyetler neticesinde kırmızı bülten talep edilmesi mümkün değildir.
2. Askeri Suçlar : Bir devletin askeri yasalarına aykırı eylemler ya da askeri mahkemelerce yargılanmayı gerektiren suçlar için kırmızı bülten çıkarılamaz. Bu suçlar genellikle askeri disiplinsizlik, firar, Askeri mahkeme kararlarına itaatsizlik gibi konuları kapsar.
İnterpol, bu suçlar için bir kişinin yakalanmasını talep edemez çünkü bu suçlar, uluslararası düzeyde hukuki iş birliğini gerektiren suçlar olarak değerlendirilmez.
3. Aile Hukuku ve Özel Hukuk Uyuşmazlıkları : Aile hukuku kapsamında yaşanan anlaşmazlıklar veya özel hukuk uyuşmazlıkları kırmızı bülten konusu olamaz. Örnek olarak:
- Boşanma davaları,
- Velayet uyuşmazlıkları,
- Nafaka anlaşmazlıkları,
- Mal paylaşımı gibi özel hukuk konularında kırmızı bülten çıkarılması mümkün değildir.
Bu gibi anlaşmazlıklar, cezai bir boyut taşımadığı için uluslararası bir yakalama talebi kapsamına girmez.
4. Basit Suçlar ve Hafif Kabahatler : İnterpol kırmızı bülten çıkarmak için ciddi ceza gerektiren suçları esas alır. Dolayısıyla hafif suçlar ve kabahatler için bülten çıkarılamaz. Bunlara örnek olarak:
- Trafik ihlalleri,
- Küçük çaplı hırsızlıklar,
- Küçük bedelli dolandırıcılıklar,
- İdari para cezaları gerektiren eylemler sayılabilir.
Bu tür hafif suçlar, genellikle bir kişinin iadesini gerektirecek düzeyde ciddi kabul edilmez.
5. İfade Özgürlüğü ve Medya Faaliyetleri : Gazetecilik faaliyetleri, basın özgürlüğü kapsamında yapılan haberler veya düşünce özgürlüğü çerçevesinde ifade edilen görüşler nedeniyle bir kişi hakkında kırmızı bülten çıkarılamaz. Özellikle gazetecilik faaliyetleri, Sosyal medya paylaşımları, Düşünce açıklamaları gibi durumlar kırmızı bülten kapsamı dışındadır.
6. İnsan Hakları İhlalleri ile İlgili Suçlamalar : Eğer kırmızı bülten talebine konu olan suçlamalar, bir kişinin insan haklarını ihlal etmek amacıyla yapıldığına dair kanıt varsa, İnterpol bu bülteni reddedebilir. Bu tür durumlar şunları içerir:
- Adil yargılanma hakkının ihlali,
- İşkence veya kötü muamele göreceği endişesi,
- Suçun siyasi amaçlı olduğu yönündeki güçlü kanıtlar.
İnterpol, insan hakları ihlallerini önlemek adına bu tür talepleri titizlikle inceler ve hukuki süreçlerin adil bir şekilde yürütülmesini sağlama amacı güder.
Bir şahıs hakkında kırmızı bülten kararı verilebilmesi için m.83/1-a-(i)’de minimum kriterlere yer verilmiş olup; davranışlar ve kültürel normlarla ilgili farklı ülkelerde suç teşkil ettiği tartışmalı olan suçlar, ailevi veya özel konularla ilişkili suçlar ve fiil ciddi bir suçun işlenmesini kolaylaştırmayı amaçlamadıkça veya fiilin organize bir suçla bağlantılı olduğundan şüphelenilmedikçe, idari nitelikteki hukuki düzenlemelerin ihlalinden kaynaklanan veya özel hukuk anlaşmazlıklardan kaynaklanan suçlar bakımından kırmızı bülten düzenlenemeyeceği belirtilmiştir.
Yine m.83/1-a-(ii)’de belirtildiği üzere suç tipine ilişkin bu kısıtlamalara ek olarak; ceza sınırı da öngörülmüş olup, kişinin en az 2 yıl hapis cezasını gerektiren bir suç nedeniyle yargılanması veya en az 6 ay hapis cezasına mahkum edilmesi ya da cezasının en az 6 ayının infaz edilmemesi halinde organizasyon tarafından kırmızı bülten kararı verilebilecektir.
Bu şartların istisnası olarak m.83/1-b’ye göre; Genel Sekreterlik tarafından, kırmızı bülten talebinde bulunan Milli Merkez Büro veya uluslararası kuruluşla istişare edildikten sonra, uluslararası polis işbirliği için kişi hakkında kırmızı bülten çıkarılmasının önemli olacağı kanaatine varılırsa, suç ve cezaya yukarıda yer alan paragrafta belirlenen bu şartlar oluşmamış olsa dahi, kırmızı bülten düzenlenebilmektedir. Ayrıca m.83/1-c uyarınca; birden fazla suça ilişkin bir talep sözkonusu olması halinde, bir suçun şartları karşılaması tüm suçlar bakımından kırmızı bülten düzenlenmesi için yeterli olacaktır.
Bu hususlara ek olarak m.83/2’ye göre; hakkında kırmızı bülten yayımlanması talebinde bulunulan kişi ile ilgili bazı bilgilerin organizasyona iletilmesi gerekmektedir. Kişinin kimliğinin tespiti için; ismi, cinsiyeti, doğum tarihi, fiziksel görünümü, DNA profili, parmak izi, fotoğrafı gibi kişisel bilgileri sağlanmalıdır. Bunların yanında; talebe konu suça ilişkin tespitleri içeren yargısal belgeler, suçun düzenlendiği kanun, suçun cezası veya hükmedilen mahkumiyet süresi ile geçerli bir yakalama kararı ya da aynı etkiye sahip olan bir mahkeme kararı iletilmelidir.
Genel Sekreterlik tarafından tüm şartların oluştuğu ve yeterli bilgilerin verildiği kanaatine ulaşılması üzerine m.87’ye göre; kişi hakkında yayımlanan kırmızı bültene istinaden, kişinin yerinin tespit edilmesi durumunda, kişinin bulunduğu ülke geçici tutuklama dahil gerekli önlemleri alabilecek ve talepte bulunan ülkeye bu konuda bilgi verebilecektir. Türk Hukuku’nda geçici tutuklama 6706 sayılı Cezai Konularda Uluslararası Adli İş Birliği Kanunu m.14’da düzenlenmiş olup, geçici tutuklamaya ilişkin ayrıntılı açıklamalarımız, “6706 sayılı Cezai Konularda Uluslararası Adli İş Birliği Kanunu’nda İade Yargılaması” başlıklı yazımızda yer almaktadır
Kırmızı bültenin kapsamı; bir suç şüphesi altında bulunan kişinin arandığına ilişkin diğer ülkeleri bilgilendirmekle sınırlı olup, kırmızı bültenin ülkeler bakımından genel bir bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Bununla birlikte; ülkeler iç hukuk düzenlemeleriyle veya uluslararası sözleşmelerle, kırmızı bülteni bağlayıcı kılabilir. Nitekim bazı ülkelerin iç hukuk düzenlemelerinde; kırmızı bülten, o ülkede yakalama müzekkeresi hükmünde kabul edilmekte iken, bazı ülkelerde kırmızı bültenin böyle bir etkisi olmamakta ve kişi hakkında kırmızı bülten bulunsa dahi yakalama veya tutuklama zorunluluğu bulunmamaktadır.
3. İnterpol Araması ve Bültenleri Nasıl ve Hangi Durumlarda Kaldırılır?
Bir İnterpol avukatının, müvekkilinin kırmızı bültenle arandığı durumlarda bu aramanın kaldırılması için başvurabileceği birkaç hukuki yol bulunmaktadır. Bunlar genellikle, aramanın hukuka uygun olup olmadığının ve İnterpol kurallarına aykırılık içerip içermediğinin sorgulanması etrafında şekillenir. İşte bu durumların başlıcaları:
1-Hukuka Aykırı Kırmızı Bülten Talepleri : Kırmızı bültenin kaldırılması taleplerinin en yaygın sebeplerinden biri, bültenin hukuka aykırı bir şekilde düzenlenmiş olmasıdır. Bu durum genellikle, talep edilen suçun İnterpol’ün yetki alanına girmediği, suçun siyasi, askeri, dini veya ırksal nitelikte olduğu iddiaları ile gündeme gelir. İnterpol’ün anayasası gereği, bu tür suçlarla ilgili taleplerin dikkate alınmaması gerekmektedir. İnterpol avukatı, müvekkilinin suçlanma gerekçesinin bu kapsamda olup olmadığını inceleyerek, başvuruda bulunabilir.
2-Adil Yargılanma Hakkının İhlali : Kırmızı bülten talepleri her zaman hukuka uygun süreçlere dayanmamış olabilir. Eğer müvekkilin, aranma nedeni olan suçla ilgili olarak adil yargılanma hakkı ihlal edildiyse, yani kişi hakkında bağımsız ve tarafsız bir mahkemede adil bir şekilde yargılama yapılmamışsa ya da yapılmayacaksa, bu durum İnterpol’e itiraz gerekçesi olabilir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 6. maddesi gibi uluslararası sözleşmeler, adil yargılanma hakkını güvence altına alır ve İnterpol de bu standartlara aykırı talepleri reddedebilir.
3- Zamanaşımı ve Hukuki Dayanak Eksikliği : Bazı durumlarda, kırmızı bülten talepleri zamanaşımına uğramış suçlar ya da hukuki dayanağı olmayan suçlamalarla ilgili olabilir. Örneğin, belirli bir sürenin geçmiş olması nedeniyle kovuşturma yetkisinin ortadan kalkmış olması veya suçun işlenmediğine dair yeterli delil bulunmaması gibi durumlar, İnterpol avukatının aramanın kaldırılması için başvuruda bulunabileceği diğer önemli hukuki gerekçeler arasındadır.
4-Siyasi Nitelikli Suçlamalar : İnterpol Anayasası’nın 3. maddesi, siyasi, askeri, dini ya da ırksal nitelikli suçlamalarla ilgili taleplerin dikkate alınmamasını öngörmektedir. Bu nedenle, bir kişinin kırmızı bültenle aranmasına neden olan suçun siyasi amaçlı bir kovuşturma veya cezalandırma aracı olarak kullanıldığı durumlarda, bu talebin iptali mümkündür. Bir İnterpol avukatı, müvekkilinin siyasi bir kovuşturmanın mağduru olduğunu kanıtlayarak aramanın kaldırılması için başvuruda bulunabilir.
5-İltica Durumu ve Uluslararası Koruma : Eğer kişi, aranma süreci boyunca bir başka ülkeden iltica hakkı kazanmış veya uluslararası koruma altına alınmışsa, bu durum İnterpol tarafından göz önünde bulundurulabilir. Uluslararası koruma statüsündeki bir kişi hakkında kırmızı bülten çıkarılması, hem ulusal hem de uluslararası hukuka aykırı olabilir. Bu nedenle, İnterpol avukatı, müvekkilinin iltica ya da koruma statüsünü kullanarak aramanın kaldırılmasını talep edebilir.
4. İnterpol Bültenleri Nasıl Kaldırılır?
İnterpol Bültenleri, arama kararları ve difüzyon mesajlarını kaldırırken ilk adım, bu bilgilerin ve kayıtların varlığını öğrenme ve doğrulamadır. Bunun için ilk etapta İnterpol Genel Sekreterliğine bilgi edinme başvurusu yapılmasıdır.
İnterpol bültenleri, arama kararları veya difüzyon mesajlarının hukuka aykırı şekilde yayımlandığına yönelik şüphe oluştuğunda, bu kayıtların gerçekten mevcut olup olmadığını tespit etmek ve içeriklerini doğrulamak, sürecin en temel ve ilk adımını oluşturur. Bu doğrultuda, öncelikle İnterpol Genel Sekreterliği nezdinde ilgili kişiye ait herhangi bir bülten, uyarı veya arama kaydının bulunup bulunmadığının öğrenilmesi amacıyla bilgi edinme başvurusunda bulunulması gerekmektedir. Bu başvuru, yalnızca sonraki hukuki girişimlerin dayanağını oluşturmakla kalmaz; aynı zamanda bireyin temel hak ve özgürlüklerine müdahale teşkil edebilecek uluslararası kayıtların hukuka uygunluk denetiminin yapılabilmesi açısından da kritik öneme sahiptir.
5. İnterpol’den Nasıl Bilgi Talep Edilir?
İnterpol verilerine erişim talepleri, İnterpol Dosyalarının Kontrolü Komisyonu’na (CCF) gönderilmelidir. Talep, belirtilen e-posta adresine gönderilmelidir. [email protected] Resmi İnterpol web sitesine göre, “Talepte Bulunma Yöntemi” başlıklı bölümde talepte bulunma şekline dair belirli yönergeler bulunmaktadır. Ayrıca, İnterpol kayıtları için uluslararası posta yoluyla 200 Quai Charles de Gaulle, 69006 Lyon, Fransa adresine bir talep gönderebilirsiniz. Talebinizi sunarken tüm gerekli belgeleri toplamanız ve gerekli şartları yerine getirmeniz önemlidir, bu oldukça karmaşık bir süreç olabilir. Bu nedenle, İnterpol’den bilgi talep etme konusunda size nasıl yardımcı olunacağını öğrenmek ve ihtiyacınız olan yardımı almanızı sağlamak için profesyonel bir avukattan yardım almanız tavsiye edilir.
6. İnterpol Arka Plan Kontrolü Nedir?
İnterpol geçmiş kontrolleri uluslararası güvenliği sağlamak için önemli bir araçtır. Bu prosedür bir bireyin İnterpol veri tabanında kayıtlı olup olmadığı, kırmızı bültene tabi olup olmadığı ve sınır geçişlerinde gözaltına alınıp alınamayacağı hakkında bilgi edinmesini sağlar. Bunu öğrenmek için, ilgili İnterpol otoritesine bir başvuruda bulunmanız gerekecektir. Başvurunun gerekli şartları karşılaması önemlidir. Başvurunuzu gönderdikten sonra, İnterpol’deki durumunuzu öğrenebileceksiniz. Böyle bir kontrol belirli durumlarda gerekli olacaktır.
İnterpol veri kontrolleri, uluslararası güvenliğin korunması ve huzurunuzun sağlanması için hayati öneme sahiptir. Bu süreç, İnterpol veritabanında bir kaydınız olup olmadığını, aleyhinize Kırmızı Bülten çıkarılıp çıkarılmadığını ve sınırları geçerken gözaltına alınıp alınmayacağınızı keşfetmenize olanak tanır.
İlgili İnterpol yetkilisine bir başvuru yapmak ilk adımdır ve belirli gereksinimleri karşılamalıdır. İşte bir İnterpol arka plan kontrolüne ihtiyaç duyabileceğiniz nedenler:
- Seyahat Güvencesi: Bir ülkeyi terk ederken veya giriş yaparken hiçbir sorun yaşanmamasını sağlanması
- İş Güvenliği: Yurt dışında iş başvurusu yaparken bilgilerinizin İnterpol veritabanında olmadığını teyit edilmesi
- Kişisel Güvenlik: Kötü niyetli birinin sizi tuzağa düşürmüş olabileceğinden şüpheleniyorsanız, kendinizi korumanız için bu kontrol yapılabilir.
Neden Böyle Bilgileri Talep Etmek İsteyebilirsiniz?
Durumunuzu Bilmemenin Riskleri
Eğer bilgileriniz İnterpol veri tabanındaysa, ciddi sonuçlarla karşı karşıya kalabilirsiniz:
- Tutuklama ve iade
- Bankalar ve diğer finans kuruluşları tarafından hizmet reddi
- Vize ve mülteci statüsünün iptali
İnterpol’dan bilgilerinize erişim talep ederek bu sürprizlerden kaçınabilir ve herhangi bir sorunu düzeltmek için adımlar atabilirsiniz. Avukatlarımız, iki ana nedenle bu proaktif yaklaşımı önermektedir:
- Netlik: İnterpol’de aleyhinize bir dava olup olmadığını kesin olarak öğrenin.
- Hazırlık: Eğer hakkınızda bilgi varsa, bunu önceden keşfedin ki, ele almak ve potansiyel olarak kaldırmak için zamanınız olsun.
Bilgi Edinme Hakkınız
İnterpol’dan bilgi erişim hakkınızı düzenleyen yasal çerçeve, İnterpol Anayasası ve Komisyonun Statüsü tarafından desteklenmekte ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 19. Maddesi ile uyumlu hale getirilmiştir. İnterpol Dosyalarının Kontrolü Komisyonu (CCF), gizliliği korurken bilgi erişim hakkınızı sağlamak üzere bu taleplerle ilgilenmektedir.
Talepte Bulunma Şartları
İnterpol kayıtlarına erişim, belirli zorunlu gerekliliklere uyulmasını gerektirir. Bu kriterlerin karşılanmaması, bilgi talebinizin reddedilmesine yol açacaktır. Bu nedenle, talebinizin profesyonel bir avukat tarafından hazırlanmış olması hayati önem taşımaktadır. İnterpol avukatları avukatlar size tavsiyede bulunacak ve bir İnterpol bilgi talebinde bulunmanıza yardımcı olacaklardır. Talebin aşağıdaki gereklilikleri karşılaması gerekir:
- Yazılı formda sunulmalıdır;
- Arapça, Fransızca, İngilizce veya İspanyolca olarak yazılmalıdır;
- İnterpol veri talep formunu doldururken, boş alanların tümünün doldurulması önemlidir.
- Kimlik belgenizin bir kopyasını eklemeniz gerekiyor.
- Talepte, sebebini gerekçelendirmek gereklidir.
Başvurunuz kabul edilirse, talebinizi sunduğunuz günden itibaren yaklaşık 4 ay içinde bir yanıt almayı bekleyebilirsiniz. Bilgiyi elde etme şansınızı artırmak için avukatlarımızdan yardım almak akıllıca olacaktır. Avukatlarımız size danışmanlık sağlayacak, başvuru için gerekli olan tüm belgelerin doğru bir şekilde hazırlanmasında size yardımcı olacak, gerekirse sizin adınıza dilekçe sunabilecek ve arzu ettiğiniz sonucu elde edene kadar size destek olacaklardır.
Bilgiye Erişim Talep Prosedürü
Bilgi talebiniz üzerine, CCF İnterpol’ün bilgi sisteminde sizinle ilgili bir kaydın varlığını veya yokluğunu kontrol edecektir. Ek belgeler gerekiyorsa, İnterpol’den bunları sağlamanız için bir talep alacaksınız. İnterpol tarafından veri doğrulama süreci çok katmanlıdır ve birkaç aşamayı içerir:
- Talebin Sunulması: İlk adım, CCF’ye bir talep sunmaktır. Bu, hükümet organları, özel bireyler veya kuruluşlar tarafından ulusal kolluk kuvvetleri veya uzmanlaşmış ajanslar aracılığıyla yapılabilir. Bu talepler, bireylerin kişisel verilerinin kontrol edilmesi amacıyla yapılır.
- Veri Kontrolü: İkinci adım, verilerin İnterpol veri tabanı ile karşılaştırılmasını içerir. Resmi bir talep alındıktan sonra, uzmanlaşmış bir İnterpol bürosu veri tabanındaki verilerin gözden geçirilmesini gerçekleştirir. Bu aşama kritiktir çünkü talep edilen veriler ile İnterpol veri tabanındaki veriler arasında herhangi bir eşleşmenin belirlenmesini sağlar.
- Geri Bildirim: Üçüncü adım geri bildirimdir. İncelemenin ardından, ulusal İnterpol bölümü bulgular hakkında bir rapor sağlar. Bu rapor, istenen bilginin varlığını veya yokluğunu belirtebilir.
Sonuç olumlu ise, talebinize yanıt alacaksınız. Ayrıca, İnterpol, söz konusu kişinin tutuklanması gibi ileri aksiyonlar için bilgi sağlayabilir. Talebin gerekliliklerinden herhangi biri karşılanmazsa, reddedilecektir.
- İnterpol Resmi Web Sitesi Üzerinden Başvuru Formunun Doldurulması:
- İnterpol’ün resmi web sitesinde yer alan bilgi edinme sayfası aracılığıyla başvuru formu doldurulmalıdır.
- Başvurunun İngilizce veya Fransızca dillerinde yapılması gerekmektedir.
- Kimlik ve Vekalet Belgelerinin Eklenmesi:
- Başvurucu şahsın pasaport veya kimlik fotokopisi,
- Avukat aracılığıyla başvuru yapılması halinde, noter tasdikli ve apostilli vekâletname ile avukatın kimlik bilgileri sunulmalıdır.
- Kayıtların İçeriği ve Hukuka Uygunluğu Hakkında Talep:
- Başvuruda yalnızca bültenin varlığı değil, varsa ilgili verilerin içeriği ve hangi ülke tarafından iletildiği de talep edilebilir.
- Bu bilgiler, sonraki aşamada yapılacak itiraz veya silme başvurularına temel oluşturur.
- Cevap Süreci:
- İnterpol, genellikle 2 ila 4 ay arasında değişen bir süre içerisinde yanıt verir. Ancak bazı durumlarda daha uzun sürebilir.
- Başvurucunun verileri kayıtlarda yer alıyorsa, hangi ülkenin talebiyle bu işlemin yapıldığı da bildirilir (ancak her durumda tüm detaylar paylaşılmayabilir).
- Gizlilik ve İnsan Hakları Vurgusu:
- Başvurular, İnterpol’ün Veri Koruma Kuralları (Rules on the Processing of Data) çerçevesinde değerlendirilir.
- Kayıtların açıklanmasında bireyin güvenliği, devletlerin egemenlik hakları ve uluslararası iş birliği hassasiyetleri gözetilir.
CCF Başvuruyu Reddedebilir mi?
İnterpol veritabanındaki mevcut bir uluslararası yakalama kararı hakkında bilgi sağlayamayacağı birkaç durum bulunmaktadır. Bu durumlar şunları içerir:
- Kamu veya ulusal güvenliğin korunması ve suçların önlenmesi.
- Soruşturmaların veya yasal işlemlerin gizliliğinin korunması.
- Başvuranın veya üçüncü bir şahsın hak ve özgürlüklerinin korunması.
Başvurunuz CCF tarafından kabul edilemez olarak değerlendirilirse, reddin nedenleri hakkında bilgilendirilecek ve bunu düzeltme fırsatı verilecektir.
İnterpol veritabanından bilgi talebi aşamalarını başarıyla tamamlamak için bir uzman desteği olmazsa olmazdır. Sadece bir uzman, gerekli tüm belgeleri doğru bir şekilde hazırlayabilir ve örneğin bilgi sağlama veya veri silme gibi taleplerde bulunabilir. Bir uzmandan danışmanlık yardımı almak, tüm prosedürlerin doğru bir şekilde yürütülmesini sağlayacak ve bilgi alımında reddedilme riskini en aza indirecektir.
Bir profesyonele danışarak, CCF’den yanıt almanızı uzun süre bekletme ihtimali olan potansiyel hatalardan kaçınmış olursunuz. Bu, sadece zaman kazandırmakla kalmayacak, aynı zamanda talebiniz için olumlu bir sonuç alma şansınızı da artıracaktır.
Avukat yardımına ihtiyacınız varsa, sadece bizimle iletişime geçin. Tüm süreç boyunca kapsamlı destek sağlayacak ve sorununuz için en iyi çözümü bulacağız. İnterpol kontrolünden nasıl başarıyla geçileceğini öğrenmek ister misiniz ya da başka sorularınız mı var? Bugün bize yazın ve durumunuz için en iyi olası sonucu elde etmenize yardımcı olalım. Uzman hukuki hizmetlerimizi seçerek, İnterpol kayıtlarıyla ilişkili potansiyel risklere karşı kendinizi koruyabilir ve davınızın yetenekli ellerde olduğunu bilerek huzura kavuşabilirsiniz.
İnterpol Araması Kaldırma İşlemi Bakımından Sıkça Sorulan Sorular
-
İnterpol Aramasının Kaldırılması Ve İnterpol Kaydının Silinmesi Ne Kadar Sürmektedir?
Başvurunun usulüne uygun ve eksiksiz şekilde yapılmasını takiben ortalama 1 ay içerisinde İnterpol tarafından talep kabul edilir ve değerlendirmeye alır. Başvurunun değerlendirilmesi ve Komisyon görüşmelerinin tamamlanması ortalama 8 ay sürmektedir.
-
İnterpol Araması Kaldırılması Sonrası Seyahat Edebilir Miyim?
İnterpol kaydının silinmesi ve İnterpol aramasının kaldırılmasını takiben ilgili kişinin adres kaydı dahi yaptırmadan seyahat etmesi mümkündür. Ancak şu hususu önemle belirtmek isteriz; İnterpol kaydının silinmesi ve İnterpol aramasının kaldırılması kişinin iç hukuktaki yargılama sürecinde beraat kararı verildiği veyahut suçsuz bulunduğu anlamına gelmemektedir. Örneğin, İran’da geçirdiği yargılama sebebiyle İnterpol’den kırmızı bültenle aranan kişinin İnterpol aramasının kaldırıldığı ve interpol kaydının silindiği varsayımında Türkiye’ye girişinde herhangi bir sakınca yoktur, ancak ceza yargılaması sebebiyle İran’da verilen arama kararı icra edilebilecektir.
-
İnterpol Arama Kararının Kaldırılması Başvurusunu Bulunduğum Ülke İçerisinde Yapabilir Miyim?
İnterpol başvuruları vekalet ile ya da şahsen bulunduğunuz ülke içerisinden yapılabilmektedir. Ancak her halükarda başvuru makamı İnterpol Dosyalarının Kontrol Komisyonu (CCF) ‘dur. İNTERPOL Dosyalarının Kontrol Komisyonu güncel adresi 200 quai Charles de Gaulle, 69006 Lyon,/ Fransa’dır.
-
İnterpol Aramasının Kaldırılmasının Hukuki Sonuçları Nelerdir?
İnterpol kaydı silinen ve İnterpol araması kaldırılan kişi hakkında artık İNTERPOL kanalları aracılığıyla uluslararası polis teşkilatlarıyla işbirliği yapılamaz. Ayrıca İnterpol kaydının silinmesi ve İnterpol aramasının kaldırılmasını takiben İnterpol, üye ülkelerde bulunan tüm birimlerine ulusal veri tabanlarını güncellemesi hususunda bilgilendirmektedir. Ancak şu hususu önemle belirtmek isteriz, İnterpol kaydının silinmesi ile kişinin yalnızca İNTERPOL Bilgi Sistemindeki verileri silinmektedir. İnterpol bir yargılama merci değildir. İNTERPOL kayıtlarının silinmesi veyahut arama kaydının silinmesini aşan her işlem için ilgili ulusal makamlarla temasa geçilmelidir.
-
İnterpol Kırmızı Bülten Kaldırma İşlemi Nasıl Yapılır?
İnterpol kırmızı bülten kaldırma işlemi için İNTERPOL merkezine yazılı başvuru yapılması ve sürecin takip edilmesi gerekir.
-
İran Vatandaşı Kırmızı Bülteni Nasıl Kalkar ?
Uygulamada İran devleti tarafından yargılama yapılmaksızın İran vatandaşları hakkında kırmızı bülten çıkarıldığı, kişinin üye ülkelerin birinde yakalanması halinde ise İran Devletinin gerek üye ülkelere gerekse de İnterpol’e yargılamalarla ilgili bilgi vermediğine sıkça denk gelinmektedir. Bu durumda süreç uzatmakta ve gıyabında yargılanarak ceza alan İran vatandaşı kişi ciddi zorluklar yaşamaktadır. Hakkında kırmızı bülten çıkarılan İran vatandaşının bu süreci bilen bir kırmızı bülten avukatıyla çalışması önemlidir.
-
İnterpol Avukatı Ne Yapar ?
İnterpol kırmızı bülten kaldırma başvurularında avukatla temsilin mümkün olduğunu belirtmiştik. İnterpol’ün bir yargılama mekanizması olmaması, genel merkezinin Fransa’da olması, Türkçe dili dışında hizmet vermesi, sürecin aşırı detaylı olması sebepleriyle deneyimli bir interpol avukatından destek almak başvurunun başarılı ve kısa sürede sonuçlanmasını sağlayacaktır.
-
İnterpol Kırmızı Bülten Başvurusu Reddedilirse Ne Olur?
CCF tarafından başvurunun reddedilmesi halinde, gerekçeli karar başvuru sahibine veya vekiline tebliğ edilir. Bu karara karşı 6 ay içerisinde yeni delillerle desteklenen itiraz başvurusu yapılabilir. Ancak bu süre zarfında başvuru konusuna ilişkin yeni hukuki gelişmelerin veya ihlallere ilişkin belgelerin sunulması önemlidir.
-
İnterpol Araması Kaldırılmadan Önce Tutuklanma Riski Var mı?
Evet. Kırmızı bülten, tutuklama emri olmamakla birlikte üye ülkelerde kişilerin sınır kapılarında gözaltına alınmasına sebep olabilir. Bu nedenle İnterpol kaydı olan kişilerin uluslararası seyahat etmeleri ciddi risk oluşturur.
-
İnterpol Aramasının Kaldırılması İçin Hangi Belgeler Gereklidir?
Yargılama evrakları, mahkeme kararları, ihlal edilen insan haklarına ilişkin deliller (örneğin kötü muamele raporları), siyasi saiklere dair göstergeler, seyahat belgeleri, tanık beyanları gibi belgeler başvuru dosyasına eklenmelidir. Eksiksiz ve usulüne uygun belge sunulması sürecin başarısı açısından kritik önemdedir.
-
Kırmızı Bülten Sadece Ceza Davalarında mı Verilir?
Evet. Kırmızı bülten yalnızca ciddi ceza suçlarına ilişkin olarak çıkarılır. Hukuki, idari veya özel hukuk uyuşmazlıkları İnterpol sistemine konu edilemez. Bu noktada İnterpol’ün anayasası gereği siyasi, askeri, dini veya ırksal nitelikli suçlar sistemin dışında tutulur.
-
İnterpol Kaydı Sildikten Sonra Aynı Ülke Tekrar Kayıt Açtırabilir mi?
Teknik olarak mümkündür ancak bu durumda ikinci başvuru CCF tarafından özellikle incelenir. Daha önce silinmiş bir kaydın aynı içerikle tekrar sisteme girilmesi, İnterpol kurallarına aykırı olabileceğinden ilgili ülkenin başvurusu reddedilebilir.
-
İnterpol Kaydı Olan Kişinin Türkiye’ye Girişinde Ne Olur?
Türkiye’ye girişte kişinin hakkında aktif bir kırmızı bülten bulunması halinde, kolluk kuvvetleri tarafından gözaltına alınabilir. Bu durumda iade süreci başlatılabilir. Ancak Türkiye, başvuru ülkesinin talebini değerlendirerek iade talebini reddedebilir.
-
İnterpol Difüzyon Mesajı Ne Anlama Gelir ve Nasıl Kaldırılır?
Difüzyon mesajları, İnterpol sisteminde kırmızı bülten kadar resmiyet taşımayan ancak arama, tespit veya gözaltı talebini içeren kısa mesajlardır. Bunlar da CCF’ye yapılacak başvuru ile kaldırılabilir. Ancak difüzyonlar, daha hızlı yayıldığı ve güncellenmediği için kişisel hak ihlallerine daha sık yol açabilir.
-
İnterpol Araması Türkiye’deki Ceza Davasını Nasıl Etkiler?
İnterpol araması, Türkiye’de yürütülen ceza davalarına doğrudan bir etkide bulunmaz. Ancak kişinin yargılandığı suç uluslararası işbirliği kapsamında değerlendiriliyorsa savcılık makamı veya mahkeme İnterpol kayıtlarını dikkate alabilir.
-
İnterpol Tarafından Kişinin Arandığı Ülkeden Bilgi İstenir mi?
Evet. CCF, başvuru üzerine ilgili ülkeye bilgi talebinde bulunabilir. Ancak bazı ülkeler bu taleplere yanıt vermez veya eksik bilgi sağlar. Bu durum da sürecin uzamasına sebep olabilir.
-
İnterpol Başvurusu Anonim Olarak Yapılabilir mi?
Hayır. Başvurunun başvuranın kimliğini açıkça belirten belgelerle yapılması gerekir. Vekaletname ile yapılan başvurularda da avukatın yetkisi ve kimliği açıkça ibraz edilmelidir. İnterpol, anonim veya kimliği doğrulanmamış başvuruları kabul etmez.
-
CCF Başvurusunda Ne Tür İnsan Hakları İhlalleri Dikkate Alınır?
Başta adil yargılanma hakkı, işkence yasağı, ifade özgürlüğü ve ayrımcılık yasağı olmak üzere temel insan hakları ihlalleri başvuruya konu edilebilir. Özellikle başvuru konusu ceza davasının siyasi saiklerle açıldığına dair güçlü veriler varsa bu, İnterpol sistemine aykırı bir durum teşkil eder.
-
İnterpol Kırmızı Bülten Yayınlanmadan Önce Kişiye Bildirim Yapılır mı?
Hayır. Kırmızı bülten kararı kişiye önceden bildirilmez. Çoğu zaman kişiler bu kayıtları yurtdışına çıkışta, sınır geçişinde veya vize başvurularında öğrenirler. Bu durum da ciddi hak kayıplarına sebep olabilir.
-
İnterpol Kaydının Var Olup Olmadığını Nasıl Öğrenebilirim?
Kamuya açık İnterpol veri tabanı sınırlı bilgilere yer verir. Özel veri niteliğindeki kayıtlara ancak doğrudan CCF’ye yapılan başvurular veya avukat aracılığıyla ulaşılabilir. Türkiye’de ise Emniyet Genel Müdürlüğü bu konuda bilgilendirme yapmaz.
-
Siyasi Amaçlı Kovuşturmalar İnterpol Sistemine Girebilir mi?
Hayır. İnterpol Anayasası’nın 3. maddesi, siyasi nitelikli suçlar için bülten çıkarılmasını kesin şekilde yasaklamıştır. Ancak uygulamada bu kurala aykırı başvurular yapılabilmekte ve ancak CCF müdahalesiyle kaldırılabilmektedir.
-
İnterpol Kırmızı Bülteni Varken Pasaportum İptal Edilir mi?
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları açısından kırmızı bültenin varlığı, doğrudan pasaport iptaline yol açmaz. Ancak İçişleri Bakanlığı veya Emniyet Genel Müdürlüğü gerekçeli bir işlemle idari tedbir alabilir.
-
İnterpol Kaydı Silinirse Bu Durum Tüm Üye Ülkeleri Bağlar mı?
Evet. Kayıt sistemden silindiğinde İnterpol’e üye 195 ülkenin tamamı bu kaydı artık dikkate alamaz. Ancak pratikte bazı ülkelerde veri tabanları güncellenmediği için eski kayıtların takibi sürebilir; bu da yeni başvurularla düzeltilebilir.
-
CCF Kararları Bağlayıcı mıdır?
Evet. CCF’nin kararları İnterpol Genel Sekreterliği tarafından uygulanır ve üye ülkelere bildirilir. Kararın ardından ilgili kayıt sistemden silinir veya düzeltme yapılır. Ancak ülkeler kendi iç hukuklarında farklı uygulamalara devam edebilir.
-
İnterpol Araması Nedeniyle İade Edilmemek Mümkün mü?
Evet. Türkiye dahil birçok ülke, iade talebini hukuki ve siyasi gerekçelerle reddedebilir. İade kararları her ülkenin iç hukukuna ve ikili anlaşmalarına göre değerlendirilir. Siyasi suçlar, işkence riski olan ülkeler gibi durumlarda iade yapılamaz.
-
İnterpol Araması Kaldırıldığında Ceza Davası da Düşer mi?
Hayır. İnterpol sisteminden kaydın kaldırılması, ilgili ülkedeki ceza davasının düştüğü anlamına gelmez. Ancak ceza davasının düşmesi veya beraatle sonuçlanması, kayıtların silinmesi için önemli bir dayanak teşkil eder.
-
İnterpol Araması Kaldırılmış Bir Kişi Sistemden Tamamen Silinir mi?
Evet. CCF kararı doğrultusunda ilgili bülten, difüzyon mesajı ve tüm kişisel bilgiler İnterpol veri sisteminden silinir. Ancak bazı ülkelerde eski verilere erişim sürdüğü için kişinin mağduriyeti devam edebilir. Bu nedenle ulusal veri tabanlarında da güncelleme talep edilmelidir.
-
İnterpol Difüzyon Mesajı ile Kırmızı Bülten Arasında Ne Fark Vardır?
Kırmızı bülten, İnterpol’ün merkezi tarafından yayımlanan resmi bir uluslararası arama ilanıdır. Difüzyon mesajı ise üye bir ülke tarafından diğer ülkelere doğrudan iletilen, daha hızlı ve daha az denetime tabi bir arama bildirimidir. Her ikisi de İnterpol sisteminde yer alabilir ve kişilerin özgürlüğünü kısıtlayıcı sonuçlar doğurabilir.
-
Difüzyon Kayıtları da CCF Başvurusu ile Kaldırılabilir mi?
Evet. Difüzyon kayıtları da İnterpol veri sisteminde saklandığından, CCF’ye başvuru yapılarak kaldırılması mümkündür. Bu tür kayıtların kaldırılması için aynı şekilde insan hakları ihlali, siyasi amaçlı takip gibi gerekçeler sunulmalıdır.
-
İnterpol Aramasının Kaldırılması Ne Kadar Sürer?
CCF’ye yapılan başvuruların sonuçlanma süresi genellikle 9 ila 12 ay arasında değişmektedir. Ancak karmaşık dosyalarda bu süre daha da uzayabilir. Acil durumlarda ise geçici koruma talepleriyle daha hızlı işlem yapılabilir.
-
Avukat Olmadan CCF’ye Başvuru Yapılabilir mi?
Teknik olarak evet, bireysel başvuru mümkündür. Ancak başvuru süreci karmaşık, çok dilli ve ciddi hukuki gerekçelendirme gerektirdiği için deneyimli bir avukatla çalışmak başvurunun başarı şansını önemli ölçüde artırır.
-
Türkiye’deki Ceza Yargılaması Devam Ederken İnterpol Kaydı Silinebilir mi?
Evet. Ceza yargılamasının devam etmesi, İnterpol kaydının mutlaka korunması gerektiği anlamına gelmez. Eğer İnterpol kurallarına aykırılık (örneğin siyasi takip, adil yargılama hakkının ihlali) söz konusuysa, CCF kararı ile kayıt kaldırılabilir.
-
CCF Tarafından Ret Kararı Verilirse Yeniden Başvuru Yapılabilir mi?
Evet. Yeni bilgi ve belgelerin sunulması, hukuki gelişmelerin ortaya çıkması veya davanın seyrinin değişmesi durumunda aynı kişi için yeniden başvuru yapılabilir. Başvuruların yeniden değerlendirilmesi için ciddi dayanaklar sunulmalıdır.
-
İnterpol Araması Nedeniyle Gözaltına Alınırsam Ne Yapmalıyım?
İlgili ülkenin yargı sürecine tabi olursunuz. Bu durumda bir avukatla temasa geçmeli, varsa sığınma başvurusu yapmalı ve İnterpol kaydının siyasi veya hukuka aykırı olduğuna dair belgeleri derhal sunmalısınız. CCF başvurusu da acilen başlatılmalıdır.
-
İnterpol Kararlarının Yargısal Denetimi Mümkün mü?
İnterpol kararları uluslararası bir örgüt çerçevesinde verildiği için doğrudan bir mahkeme denetimine tabi değildir. Ancak İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (AİHM) gibi yargı organlarına yapılan başvurular, bu sistemde dolaylı etkiler yaratabilir.
-
CCF Başvurusu Reddedilirse AİHM’e Gidilebilir mi?
AİHM doğrudan CCF kararlarını denetlemez, ancak İnterpol kaydının bir Avrupa Konseyi üyesi devlet tarafından kötüye kullanıldığı iddia edilirse o devlet aleyhine başvuru yapılabilir. Örneğin, siyasi nitelikli İnterpol aramasıyla yapılan iade veya tutuklama kararları AİHM denetimine tabi olabilir.
-
İnterpol Araması Kaldırıldıktan Sonra Vize Sorunları Yaşanır mı?
Evet, zaman zaman yaşanabilir. Her ülke vize sürecinde kendi güvenlik veri tabanını kullanır. İnterpol kaydı silinse dahi, ülkenin yerel arşivlerinde veya üçüncü taraf veri sağlayıcılarda bilgi kalmış olabilir. Bu nedenle silme kararıyla birlikte veri güncellemesi talepleri de yapılmalıdır.
Neden Biz?
Çünkü biz;
- 26 yıllık tecrübemizle her güne yeni bir tecrübe olarak bakan, kurumsal kültürü özümsemiş hem pratik hem de akademik yönleriyle güçlü, güncel hukuki gelişmeleri yakından takip ederek kendini sürekli geliştiren,
- Hukukun her alanında, Türkiye’nin 81 ilindeki çözüm ortaklarımızla güvenilir ve etkili danışmanlık ve avukatlık hizmetleri sunan,
- Başta Türkçe, İngilizce, Almanca, Rusça olmak üzere, Ukraynaca ve Hollandaca dillerinde de hizmet sunan, kurumsallaşmış ve uluslararası standartlara uygun hizmet üreten,
- Sadece uyuşmazlıklar ortaya çıktığında çözüm sunmakla kalmayıp, geliştirdiğimiz ‘koruyucu avukatlık’ sistemi ile sorunların çıkmasını önleyen,
- Müvekkilleri ve iş ortaklarıyla ilişkilerinde güven ve gizlilik konusunda yüksek hassasiyet gösteren,
- Kurumsal ve teknolojik ofis altyapısını sürekli geliştirmeye ve yenilemeye önem veren, kurulduğu günden beri teknolojiyi etkin bir şekilde kullanan,
- Kurulduğu ilk günden bu yana yüzlerce stajyer avukat ve avukatın yetişmesine, mesleki gelişimine katkı sağlayarak kendi bünyesinde bir mesleki akademi oluşturan,
- Konulara analitik yaklaşan, rasyonel yöntemler kullanan, disiplinli ve sistematik süreç takibi ile pes etmeyip sonuca ulaşan,
- Müvekkillerinin bilgilenme hakkına saygı ve önem veren, hukuksal süreçlerin her aşamasında müvekkilleriyle sürekli iletişimde olan ve güçlü geri dönüş sağlayan,
- Mesleki Sorumluluk Sigortası kapsamında, müvekkillerinin haklarına son derece önem veren ve haklarını güvence altına alan,
- Her müvekkilini önemseyen; müvekkillerine birebir, hızlı, kaliteli, etkin ve verimli hizmet sunmayı ilke edinmiş,
- Kitabı okuyan değil, kitabı yazan olmanın bilincinde; alanında derin bilgi ve tecrübeye sahip, üretkenliği ve yaratıcılığı ön planda tutan, güçlü hitabet yetenekleriyle fark yaratan, uzman avukat kadrosuyla hizmet veren bir hukuk bürosuyuz.
Neden Biz?
Çünkü biz;
- Bilgiyi önemsiyoruz. Çok yönlü disiplin yaklaşım ilkemiz ve birden fazla alanda uzmanlık seviyesine ulaşmış ekibimizle sunduğumuz hukuki hizmetlerde, uzmanlıklarımızı bilgi ve deneyimimizle harmanlayarak fark yaratan, yenilikçi ve sonuca etkili bir bakış ortaya çıkarıyoruz.
- Farklı eğitim ve uzmanlık alanlarına sahip hukukçularımız öncülüğünde çözüm odaklı bir yaklaşım sergilemeyi amaç edinerek, sektörde uzun süredir var olmanın tecrübesini başarılı sonuçlara dönüştürüyoruz.
- Dünyayı dinliyor, gözlemliyor ve geniş bakış açıları ile düşünüyoruz.
- İfade ve iletişimde usul ve üslubun ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Bunun için hukuki süreçlerde, yargılama aşamalarında etkili dil ve yazım teknikleri ile fark yaratan dilekçeler hazırlıyor, etkili hitabet ve sunum tekniklerini kullanıyoruz.
Biliyoruz ki;
Müvekkillerimizin ihtiyaçlarına tam anlamıyla odaklanıyor ve memnuniyet sağlanması için çalışıyoruz. Her bir müvekkilimizin memnuniyetinin bizim için değerli bir referanstır.
Her dava bizim için üstlendiğimiz bir sorumluluk, her başarı ise müvekkillerimizle birlikte kazandığımız bir zaferdir.
Yalnızca sonuca değil, kısa vadede etkin ve başarılı olmaya da odaklanıyor; güçlü stratejilerle size ve ihtiyaçlarınıza özel çözümler üretiyoruz.
Her alanda uzman avukatlarımızla, ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla etkin bir şekilde çalışıyoruz.
Biliyoruz ki;
Müvekkillerimizin kazanımları bizim için önceliklidir, çünkü her bir müvekkilimiz bizim için özel ve değerlidir.
Biliyoruz ki;
KALİTE TESADÜF DEĞİL, BİR TERCİHTİR.