Güneş & Güneş Hukuk Bürosu, 26 yılı aşkın ceza hukuku tecrübesiyle Türkiye genelinde ve yurt dışında müvekkillerine kapsamlı ceza avukatlığı hizmeti sunar. Antalya’da ceza avukatı arayanlardan uluslararası müvekkillere kadar her dosyada aynı güvenilir, profesyonel yaklaşımı benimsiyoruz. Ceza hukuku, bireylerin temel hak ve özgürlüklerini kapsayan hassas bir alan olup, bu alandaki davalarda uzman desteği almak son derece önemlidir. Büromuz, her bir müvekkilimizin özgürlük ve adalet arayışında yanında bulunarak onlara şeffaf, özenli ve titiz bir yaklaşım sunmaktadır.

Ceza avukatlığında uzmanlaşmış ekibimiz, ceza yargılaması sürecinde müvekkillerimizin haklarını etkin bir şekilde savunmak ve onlara en iyi sonucu sağlamak için çalışmaktadır. Şüpheli ve sanık haklarını koruma altına almak ve adil bir yargılama süreci yürütmek için hukuki desteğimizi en uygun şekilde sunuyoruz.

Hem bireysel hem de kurumsal müvekkillerimize ceza hukuku kapsamında geniş bir hizmet yelpazesi sunan büromuz, adli ve idari soruşturma süreçlerinden yargılama aşamalarına kadar her türlü hukuki desteği sağlamaktan gurur duyar.

Ceza Hukuku ve Ceza Davalarında Avukatlık Hizmetlerimiz

1. Karşılaşılan ve Yöneltilen Suç veya Kabahatlere Yönelik Analiz

  • Tüm olumlu-olumsuz durumların analizi, savunma stratejisinin oluşturulması, mevzuat ve örnek kararlar ışığında ceza soruşturma ve yargılamalarında savunma hizmeti.

2. Suç Duyurusu ve Soruşturma Takibi

  • Suç duyurusunda bulunulması, şikâyet dilekçelerinin hazırlanması ve soruşturma işlemlerinin aktif takibi.

3. Hukuki Denetim ve İtirazlar

  • Gözaltı, tutuklama, arama, el koyma, teknik araçlarla izlenme, iletişim tespiti gibi işlemlerin hukuki denetimi ve kararlara itirazlar.

4. Ceza Duruşmaları ve Savunma Hizmetleri

  • Delillerin toplanması, ceza davalarının takibi, savunmaların oluşturulması ve duruşmalara etkin katılım.

5. Askeri Ceza Davaları

  • 6413 sayılı Askeri Disiplin Kanunu, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu gibi yasalara ilişkin davalarda savunma hizmeti.

6. Bilişim Suçları

  • Bilişim sistemlerinin hukuka aykırı ihlali, bozulması, engellenmesi gibi bilişim suçlarında hukuki mücadele.

7. Tahliye Talepleri

  • Tutuklu müvekkiller için tahliye taleplerinin hazırlanması ve takip edilmesi.

8. İstinaf ve Temyiz

  • Mahkeme kararlarına karşı istinaf ve temyiz süreçlerinin yürütülmesi.

9. Vergi, Kaçakçılık ve Diğer Taksirli Suçlar

  • İş hukuku, vergi hukuku ve kaçakçılık kaynaklı ceza davalarında hukuki destek.

10. Takipsizlik Kararlarına Karşı İtiraz

  • Sulh Ceza Hakimliğine itiraz dilekçelerinin hazırlanması ve süreç takibi.

11. İnfaz Hukuku ve Cezaevi Uygulamaları

  • Cezaevi uygulamaları ve infaz sorunlarına yönelik hukuki başvurular.

12. Uluslararası Suçlar ve Suçluların İadesi

  • Yurtdışı suçları ve iade süreçlerine ilişkin hukuki destek.

13. Organize Suçlar ve Uyuşturucu Davaları

  • Organize ve mali suçlar ile uyuşturucu davalarında hukuki hizmet.

14. Ruhsat ve İdari Kararlara Karşı Başvuru

  • Ruhsat ve idari cezaların iptaline yönelik davalar.

15. Tazminat Talepleri

  • Haksız tutuklama ve hak ihlalleri sebebiyle maddi ve manevi tazminat davaları.

16. Terörizmin Finansmanı

  • Malvarlığı dondurulması kararlarına karşı hukuki başvuru ve davalar.

17. Adli Sicil ve Arşiv Kayıtları

  • Adli sicil ve arşiv kayıtlarının silinmesi başvuruları.

18. Savcılık Soruşturmalarının Takibi

  • Kolluk ve Cumhuriyet Savcısı tarafından yöneltilen suçlamalara yanıt verilmesi, sorgulamalara katılım ve ek soruşturmaların talep edilmesi.

19. Haksız Tutuklama ve Usul İhlalleri

  • Anayasa, kanun ve uluslararası anlaşmalarca garanti edilen usuli teminatların ihlali sebebiyle maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin başvurular.

20. Yargıtay ve Uluslararası Mahkemelerde Savunma

  • İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay’da görülen davalarda ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu’ndaki müzakerelerde sanık müdafiliği ve katılan vekilliği.

21. Yabancıların Türkiye’deki Ceza Davaları

  • Yabancı şahısların Türkiye’de işledikleri suçlara veya yabancılara karşı işlenen suçlarla ilgili ceza davalarında tüm hukuki süreçlerin takibi.

Neden Güneş & Güneş Hukuk Bürosu?

26 Yıllık Tecrübe

1999 yılından beri müvekkillerimize hukuki danışmanlık hizmeti sağlamaktayız.

30 Kişilik Ekip

Farklı çalışma alanlarında uzman olan avukatlarımız ve yardımcı ekip arkadaşlarımızla 30 kişilik bir aileyiz.

4 Dilde Hizmet

Uluslararası olarak Türkçe, İngilizce, Almanca, Rusça, dillerinde ana dil seviyesinde hukuki danışmanlık sağlamaktayız.

48 Farklı Çalışma Alanı

Bir çok farklı çalışma alanında müvekkillerimize hukuki destek sağlamaktayız.

Güneş & Güneş Hukuk Bürosu olarak, ceza hukuku kapsamında müvekkillerimize adalet arayışında rehberlik etmeyi bir görev biliyor ve haklarınızı en iyi şekilde savunmak için yanınızda oluyoruz.

Ceza Hukuku | Antalya Hukuk Bürosu

“…bir ceza avukatı, iş avukatından farklı olmalıdır. En azından bir kere, hayalinde, cinayetin köklerini bizzat tatmayan, bir katili nasıl anlayabilir? Toplumsal düzenin her yanını kafasında arşınlamayan, onu nasıl savunabilir? Adalet görevlisi, tıpkı orta imparatorluk sanatçısı gibi, erkeğin adımını, kadının endamını ve on bir kuruşun duruşunu bilmelidir. Avukat Fulvius, bir akşam kölelerin isyanına katılmak için Capua duvarlarından atlamasaydı eğer, Spartaküs’ü savunabilir miydi? Yargıç Pörfir, bizzat kendi de bir gün, güzel bir cinayet düşlememiş olsaydı, Raskolnikov’un suçlu olduğunu ortaya çıkarabilir miydi?”

Av. Jacques VergèsSavunma Saldırıyor adlı eserinden.

“…Bir tuhaftır ceza avukatlığı. Ayıplamayacaksınız, kızmayacaksınız, ağlamayacaksınız da.  Bunlar olmaz mı? olur. Ama hep içinizde olmalı. Bakışlarınızda kaçak bulunmasın. Karşınızdaki suçlunun gözlerine bakın, dostça. Orada derdini dökmek isteyen “insan”ı göreceksiniz. Bundan sonrası kolaylaşır. “İnsan insanın zehrini alır” derler, halk dilinde. Ceza avukatlığının yarısı budur.”`

Prof. Dr. Av. Faruk Erem/Bir Ceza Avukatının Anıları 

Ceza Davaları ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Ceza hukuku, suçları tanımlayan, suçların cezalarını belirleyen ve toplumun düzenini korumaya yönelik uygulamaları içeren bir hukuk dalıdır. Suç işleyen kişilere belirli bir cezai yaptırım uygulanarak, toplumda adaletin sağlanması hedeflenir. Ceza hukuku, hem suçların tanımlarını hem de bu suçlara ilişkin cezaların ne şekilde uygulanması gerektiğini belirler. Bu hukuk dalı, suçluları cezalandırırken, aynı zamanda suçların önlenmesine yönelik toplumsal bir sorumluluk da taşır.

Ceza hukuku, suçların türlerine göre çeşitli cezalar öngörür. Örneğin, hapis cezası, para cezası, adli para cezası, özgürlüğü kısıtlama gibi cezalar uygulamaya konulabilir. Ceza yargılaması, delillerin toplanması, savunma haklarının korunması ve suçluların cezalandırılmasının adil bir biçimde yapılması açısından büyük bir öneme sahiptir.

Suç, Türk Ceza Kanunu (TCK) gibi yasal düzenlemelerle tanımlanmış ve toplumu tehlikeye sokan, ahlaka ve kamu düzenine zarar veren haksız fiilin özel tanımlanmış eylemler türü olarak kabul edilir. TCK, suçları tanımlar, bu suçlara karşı cezai yaptırımları belirler ve suçlulara uygulanacak cezaların çerçevesini çizer.

Türk Ceza Kanunu, suçların tanımlanmasında belirli bir suçun unsuru ve ceza düzenlemesi yapar. Ceza yaptırımları, suçun cinsine ve ağırlığına göre hapis cezası, para cezası, seçenek yaptırımlar gibi çeşitli biçimlerde olabilir.

Ayrıca, ceza hukukunda suçların önlenmesi ve suçluların rehabilitasyonu da önemli hedeflerdendir. Bu nedenle, ceza yaptırımlarının yanında, mağdurların haklarını koruma ve suçlunun topluma kazandırılması gibi unsurlar da hukuki süreçte dikkate alınır.

Ceza davası, suçun işlendiği yer Cumhuriyet savcılığına yapılacak suç duyurusuyla başlatılır. Savcı, suçun işlendiğine dair makul şüphe ile soruşturmaya başlar ve yeterli şüphe ile dava açar.

Ceza davalarında delil, suçun işlendiğini veya suçsuzluğunu ispatlamaya yarayan her türlü yazılı, sözlü ya da fiziksel materyaldir. Delillerin geçerliliği, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) çerçevesinde değerlendirilir.

Ceza davası, suç işleyen kişiye yönelik cezaların uygulanmasını sağlarken, tazminat davası, mağdurun uğradığı zararın karşılanması amacıyla açılan bir hukuk davasıdır.

Ceza mahkemesinde yargılama, suçun niteliğine, sanığın savunmasına ve delillere göre yapılır. Yargılama, bir hâkim yahut heyet tarafından yürütülür ve sanık ile mağdurun hakları korunur.

Cinayet, hırsızlık, dolandırıcılık, uyuşturucu madde kullanımı ve ticareti, cinsel saldırı, rüşvet gibi suçlar ceza hukuku kapsamında yer alır.

Ceza davalarında zaman aşımı süresi, suçun türüne göre değişir. Örneğin, en ağır suçlar için zaman aşımı süresi 30 yıl olabilirken, daha az cezalar için bu süre 5 ile 10 yıl arasında değişebilir.

Ceza davalarında sanığın savunma hakkı, Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile güvence altına alınmıştır. Sanık, kendisini savunma hakkına sahiptir ve dilediğinde avukat ile savunma yapmak hakkı bulunur.

Haksız tahrik, Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) yer alan, bir kişinin suç işlemesine yol açan dış etkenlerin değerlendirilmesiyle ilgili bir müeyyide düzenlemesidir. Haksız tahrik, genellikle kasten işlenen suçlarda uygulanabilir ve failin, suçu işlemesine neden olan şiddetli bir duygusal tepki göstermesine yol açan bir durumdur.

Adil yargılanma hakkının ihlali, bir kişinin yargılanma sürecinde sahip olduğu temel hakların ve güvencelerin ihlal edilmesi, dolayısıyla adil, tarafsız ve dengeli bir yargılamanın gerçekleştirilmemesi durumudur.

Bu kavram özellikle, hem Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda hem de uluslararası hukukta (özellikle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) 6. madde) açıkça düzenlenmiştir.

Adil yargılanma hakkının ihlali, bu temel güvencelerden birinin veya birkaçının ihlal edilmesi anlamına gelir. Örneğin:

  • Tarafsız ve bağımsız bir mahkeme önünde yargılanmama: Hakimde veya mahkemede önyargı olması.
  • Makul sürede yargılanmama: Davanın gereksiz yere uzun sürmesi.
  • Savunma hakkının kısıtlanması: Sanığa avukat yardımının sağlanmaması, savunma için yeterli zaman verilmemesi.
  • Eşit silahlar ilkesinin ihlali: Taraflardan birinin delillere ulaşım veya bunları sunma bakımından dezavantajlı konumda olması.
  • Aleni yargılanmama: Duruşmaların kamuya kapalı yürütülmesi (istisnalar hariç).
  • Kararların gerekçesiz olması: Mahkemenin kararını açık, anlaşılır ve denetlenebilir bir gerekçeye dayandırmaması.
  • Ön yargılı davranışlar: Mahkeme sürecinde ayrımcılık yapılması veya taraflardan birine karşı adil olmayan tutum sergilenmesi.

Bu tür ihlaller, kişinin adalet beklentisini zedeler ve nihayetinde hem bireysel hakları hem de hukuk devleti ilkesini doğrudan ihlal eder.

Ceza yargılamasında, verilen mahkeme kararlarına karşı üst dereceli mahkemelerde denetim yapılmasını sağlayan iki temel olağan kanun yolu vardır:

  • İstinaf (Bölge Adliye Mahkemeleri’nde incelenir)
  • Temyiz (Yargıtay tarafından incelenir)

İstinaf, ilk derece mahkemesinin (örneğin Asliye Ceza Mahkemesi, Ağır Ceza Mahkemesi) verdiği hükmün hem maddi hem hukuki denetimini yapan kanun yoludur.

  • İstinafta, dosya üzerinden veya duruma göre duruşma yapılarak yeniden inceleme yapılır.
  • Bölge Adliye Mahkemesi (BAM), hem olayın olgu (maddi vaka) boyutunu hem de hukuki değerlendirmeyi denetler.
  • Yani istinafta, sadece hukuk kurallarının doğru uygulanıp uygulanmadığına bakılmaz; deliller de tekrar değerlendirilebilir.
  • Temyiz, istinaf incelemesinden geçerek verilen kararların hukuka uygunluk yönünden Yargıtay tarafından denetlenmesi için başvurulan olağan kanun yoludur.
  • İstinaf edilerek Bölge Adliye Mahkemeleri’nden (BAM) çıkan bazı kararlar temyize tabidir.
  • Temyizde maddi olaylar incelenmez, sadece hukuka aykırılık olup olmadığına bakılır.

Taksirli suçlar, kişinin dikkat ve özen göstermemesi sonucu işlediği suçlardır. Örneğin, trafik kazası taksirli suçlar arasında yer alır. Bu suçlar, genellikle daha hafif cezalara tabi olur.

Masumiyet karinesi, bir kimsenin suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar suçsuz sayılması ilkesidir.

Bu ilkeye göre:

  • Bir kişi hakkında suç isnadında bulunulsa bile, suçluluğu mahkeme kararıyla kesinleşene kadar o kişi masum kabul edilir.
  • Yargılama sürecinde şüpheli veya sanığın suçlu gibi muamele görmemesi gerekir.
  • Ceza yargılamasında ispat yükü iddia makamındadır (yani savcıdadır); kişi kendisinin suçsuz olduğunu ispatlamak zorunda değildir.

Çocuklar hakkında ceza davası açılmadan önce, çocukların cezai ehliyeti göz önünde bulundurulur. Çocuklar, 12 yaşına kadar cezai sorumluluktan muaftır. 12-18 yaş arasındaki çocuklar ise kısmi cezai ehliyete sahiptir.

Ceza davalarında, hapis cezası, adli para cezası, hapis cezasına seçenek yaptırımlar gibi çeşitli cezalar uygulanabilir.

Türk Ceza Kanunu, cezaların belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin hüküm kapsamında ceza miktarını hesaplar ve sanığın duruşma hali önceki sicil durumu gibi etkenleri dikkate alarak açılan kamu davası sevk maddelerine göre sonuç ceza miktarını ve infaz usulünü belirler

Evet delil gerekli olduğu belirtilmelidir ancak delil olmaksızın ceza yargılamasına başlamanın mümkün olduğu ve ispat yükünün terse döndüğü yargılamalarda delil elde etmenin özellikle katalog suçlar açısında zor olduğu ve yargılamaların yaklaşık ispat ölçüsünde yürütüldüğü kabul edilmelidir.

Suçluluk presümpsiyonu, sanığın suçsuz olduğunun kabul edilmesi gerektiği ilkedir. Türk Ceza Kanunu’na göre, sanık suçlu olduğu ispat edilene kadar suçsuz kabul edilir.

Ceza yargılamasında sonuç cezanın belirlenmesi TCK 61. Maddesi kapsamında yerine getirilir bu kapsamda sanığın duruşmadaki hal ve tutumları, önceki geçmişi cezanın belirlenmesinde rol oynamaktadır. Duruşma hali mahkemenin takdiri anlamda kullandığı bir yetki olup ceza kanununun düzenlemesi gereği şahsi cezasızlık sebepleri ve indirim sebepleri de bulunmaktadır.

Bilgilerinizi Bırakın, Sizi Arayalım!

Çalışma Alanlarımız

Site Haritası
Bize mesaj gönderin!
Whatsapp
Merhaba, sizden bilgi almak istiyorum.
Güneş & Güneş Hukuk Bürosu Hemen Ara! Güneş & Güneş Law Firm Links Güneş & Güneş Hukuk Bürosu Telegram Güneş & Güneş Hukuk Bürosuna Mail Yazın