
EVLİLİK SÖZLEŞMESİ NASIL HAZIRLANIR?EVLİLİK SÖZLEŞMESİ NE İŞE YARAR?
Evlilik Sözleşmesi Nedir?
Evlilik sözleşmesi, evli veya evlenecek çiftlerin evlilik aşamasında ve gelecekte evliliklerinin bitmesi durumuna karşılık sıklıkla imzaladıkları bir sözleşmedir. Esasen çiftlerin sahip oldukları malların paylaştırılması konusunda anlaşmaya varılmasına dayanır.
Dört tür evlilik sözleşmesi vardır:
- Mal ayrılığı sözleşmesi
- Mal ortaklığı sözleşmesi
- Edinilmiş mallara katılma sözleşmesi
- Paylaşımlı mal ayrılığı sözleşmesidir.
Mal Ayrılığı Sözleşmesi: Bu sözleşme, evlilik boyunca kazanılan mülklerin sahipliğini ve nasıl paylaşılacağını düzenlemektedir.
Mal ayrılığı rejimi altında, her eşin mülkleri yalnızca kendisine aittir. Her bir eş, kendi borçlarından tamamen sorumludur. Eğer bir malın sahibi olduğunu iddia eden bir taraf varsa, bu iddiayı kanıtlamakla yükümlüdür. Malın sahibi belirlenemezse, mülkiyetin eşler arasında paylaşıldığı ve her ikisinin de hak sahibi olduğu kabul edilir.
Mal Ortaklığı Sözleşmesi: Çiftlerin bireysel veya kolektif olarak sahip oldukları tüm mallara evlilik sonrasında ortak sahip olunmasıdır. Bu rejim türünde eşler ister ortak mal olsun ister kişisel mal olsun evlilik içindeki bütün mallara ortak olurlar
Paylaşımlı Mal Ayrılığı Sözleşmesi: Paylaşmalı mal ayrılığı rejiminde, eşlerden her biri, yasal sınırlar içerisinde kendi malvarlığı üzerinde yönetim, yararlanma ve tasarruf haklarını korur. Bu rejimin geçerli olduğu evliliklerde eşlerden herhangi biri, belirli bir malın kendisine ait olduğunu iddia ediyorsa, bu iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mal ise eşlerin paylı mülkiyetinde sayılır.
Edinilmiş Mallara Katılma Sözleşmesi: Geçerli olan Medeni Kanun’da yer alan yasal mal rejimidir. Evlenme tarihinden itibaren eşlerin kendi kazançlarıyla elde ettikleri malların yarı yarıya ortak kabul edildiği bir rejim olan yasal mal rejimi uygulanır. Herhangi bir sözleşme imzalanmaması durumunda geçerli olan rejim budur.
Evlilik Sözleşmesi Nasıl Hazırlanır?
Çiftler arasında en merak edilen konulardan biri, evlilik sözleşmesinin nasıl hazırlanacağıdır. Bu sözleşmenin yasal geçerliliği için belirli şartlar vardır ve bu şartlar üç ana kategoriye ayrılabilir:
- Ehliyet: Evlilik sözleşmesi, yalnızca tam ehliyetli veya sınırlı ehliyetli kişiler tarafından oluşturulabilir. Kısıtlı veya yaşları küçük olanlar, bu sözleşmeyi yasal vasilerinin onayıyla yapabilirler.
- Noter Onayı: Evlilik sözleşmesi, yasal olarak yürürlüğe girebilmesi için sadece bir noter tarafından onaylanmalıdır.
- İmza: Evlilik sözleşmesi, her iki eş tarafından imzalanmalıdır. Eğer çiftlerden biri veya her ikisi ehliyetli değilse, yasal vasileri onların yerine imza atmak zorundadır.
Evlilik Sözleşmesi Sözlü Yapılır Mı? Evlilik Sözleşmesi Yazılı Olmak Zorunda Mıdır?
Evlilik sözleşmesi yapmak için resmi bir şekil gereklidir. Sözleşme, yalnızca sözlü olarak yapıldığında geçerli değildir. Ayrıca, evlilik sözleşmesi taraflar arasında yazılı bir şekilde yapılsa bile, bu sözleşme yine geçerli olmayacaktır çünkü sadece taraflar arasında yazılı olarak yapılan anlaşmalar, adi yazılı sözleşme olarak kabul edilir ve bu, geçerlilik şartlarını yerine getirmez. Bu nedenle, mal rejimi sözleşmesi mutlaka bir noter aracılığıyla hazırlanmalıdır. Yanlış işlem yapmamak ve yasal gereksinimleri karşılamak için bir boşanma avukatı ile iletişime geçmeyi düşünmeniz önerilir.
Evlilik Sözleşmesi Ne İşe Yarar?
Boşanma davalarında mal paylaşımı gündeme geldiğinde, evlilik sözleşmesi önemli bir hukuki belge olarak göz önünde bulundurulur. Bu anlaşma bağlayıcıdır ve geçerlilik şartlarına uyması gerekmektedir. Evlilik sözleşmesinin işlevselliği, geçerli olup olmamasına bağlıdır. Mal rejimi anlaşması geçerli olduğunda işe yarar. Mahkeme, bu anlaşmayı doğrudan uygular ve bu sayede anlaşmazlık yaşanmadan mal paylaşımı yapılır.
Evlilik sözleşmeleri, yapıldığı tarihten itibaren ileriye yönelik olarak geçerlidir. Bu nedenle sözleşme, tarihinden önceki durumları düzenlemez.
Evlilik Sözleşmesi Yapılmazsa Ne Olur?
Evlilik sözleşmesi yapma zorunluluğu yasal bir gereklilik değildir. Birçok insan, eşler arasında evlilik sözleşmesi yapma isteğinin kişisel bir tercih olduğunu kabul eder. Eğer bir eş, evlilik sözleşmesi yapmak istemiyorsa, bu hakkına saygı duyulmalıdır ve zorlanmamalıdır.
Türk Medeni Kanunu’nun 202. maddesi, edinilmiş mallara katılma rejiminin temel olarak uygulanacağını belirtir. Bu, bir tamamlayıcı bir hukuki düzenlemedir ve evlilik sözleşmesi yapılmadığında “kural mal rejimi” olarak bilinen edinilmiş mallara katılma rejiminin otomatik olarak uygulanacağı anlamına gelir. Bu nedenle, evlilik sözleşmesi yapılmadığında taraflar herhangi bir hak kaybına uğramazlar. Boşanma ve mal paylaşımı durumunda, yasal mal rejimi kuralları taraflar arasında uygulanır.
Özetle, evlilik sözleşmesi yapma veya yapmama tercihi, kişisel bir karardır ve her iki eşin de bu konuda anlaşmaları gerekmektedir. İster evlilik sözleşmesi yapmış olsunlar ister yapmamış olsunlar, yasal düzenlemeler gereği her iki durumda da tarafların hakları korunur.
Evlilik Sözleşmesi İptal Edilir Mi? Evlilik Sözleşmesi Nasıl Geçersiz Olur?
Türk Hukuku’nda, sözleşme serbestisi ilkesi genel olarak kabul edilir, ancak Türk Borçlar Kanunu’nun 26. maddesine göre sözleşme serbestisi, kanunda öngörülen sınırlar ve emredici hükümlere aykırı olmamak kaydıyla uygulanır.
Ancak aile hukuku alanında mutlak bir sözleşme serbestisi söz konusu değildir. Boşanmanın sonuçlarının öngörülebilir ve hukuki güvence altında olması gerekmektedir. Dolayısıyla Türk Hukuku’nda evlilik sözleşmesinin hukuki geçerliliği, sözleşmenin kanunda öngörülen sınırlar dahilinde yapılmasına bağlıdır.
Kanunun belirlediği sınırları aşan evlilik sözleşmeleri, “iptal edilebilirlik” yaptırımına tabi tutulur. İptal sebepleri, yanılma, aldatma, korkutma gibi iradeyi sakatlayan unsurları içerebilir ve Türk Borçlar Kanunu’nun ilgili maddeleri tarafından düzenlenir. Muvazaanın varlığı da bir iptal sebebi olarak kabul edilir ve bu nedenle muvazaalı bir evlilik sözleşmesi geçersizdir.
Küçük ve kısıtlı kişilerin evlilik sözleşmesi yapabilmesi için yasal temsilcilerinin yazılı rızası gereklidir. Bu özel şekil şartının ihlali, sözleşmenin iptal edilmesine yol açabilir.
Evlilik sözleşmesi, yalnızca kanunda öngörülen mal rejimi türlerinden birinin seçilmesi suretiyle yapılabilir. Türk Hukuku’nda, evlilik sözleşmeleri için “tipe bağlılık ilkesi” uygulanır ve kanunun belirlediği sınırları aşan bir evlilik sözleşmesi, tipe aykırılık nedeniyle iptal edilebilir.
Türk Medeni Kanunu’nun 184. maddesine göre boşanmanın fer’i sonuçlarına ilişkin sözleşme yapılamaz. Bu sonuçlar kişisel ilişki, velayet, iştirak nafakası, maddi tazminat, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası gibi konuları içerir. Bu tür konularda yapılan evlilik sözleşmelerinin geçerliliği, bir hakim tarafından onaylanmaya tabidir. Dolayısıyla bu tür konularda evlilik sözleşmesi yapılması mümkün değildir ve mevcutsa hukuken geçerliliği bulunmaz.
Evlilik Sözleşmesi Süreli Hazırlanabilir Mi?
Mal rejimi sözleşmesi, diğer adıyla evlilik sözleşmesi, belirli bir süre için hazırlanabilir. Örneğin, “evlilik tarihinden itibaren 10 yıl süreyle … mal rejimi geçerli olacaktır” gibi bir madde eklenerek evlilik sözleşmesine bir süre sınırlaması getirilebilir. Eşler, bu süre içinde boşanmazlarsa, belirtilen süre sona erdiğinde otomatik olarak yasal mal rejimine tabi olurlar, çünkü sözleşme süre sınırlamasını aşmış olur.
Evlilik Sözleşmesi Şarta Bağlı Olabilir mi?
Evlilik sözleşmesinde genellikle koşul kabul edilmez. Ancak bazı durumlarda, aldatma veya terk gibi konularda koşul eklemek isteyen kişilerin olduğunu görmekteyiz. Bununla birlikte, nafaka gibi konulara dair hükümler mal rejimi sözleşmesine dahil edilemez, bu konuda aynıdır.
Evlilik Sözleşmesi Ne Zamana Kadar Geçerlidir?
Usule ve esasa uygun olarak yapılan bir evlilik sözleşmesi taraflardan biri ölünceye, taraflar arasındaki evlilik birliği boşanma ile sona erinceye veya taraflarca yeni bir evlilik sözleşmesi yapılıncaya dek geçerliliğini korur. Hatta taraflardan biri ölünce diğer eşin mal rejiminden kaynaklanan alacaklarını diğer mirasçılara karşı öne sürebilmesi de söz konusu olduğu için, evlilik sözleşmesinin sonuçlarının taraflardan biri ölünce de devam edeceğini düşünmek yanlış olmayacaktır.
Evlilik Sözleşmesi Mirası Etkiler mi?
Evlilik sözleşmesinin dolaylı olarak da olsa miras hukuku açısından etkileri bulunmaktadır. Taraflardan birinin ölümü halinde, mal rejiminden kaynaklı alacağı miras alacağına dönüşür. Bu nedenle sağ kalan eş, miras paylaşımı esnasında ve sonrasında diğer mirasçılara yönelik olarak mal rejiminden kaynaklanan taleplerini ileri sürebilir.
Evlilik Sözleşmesi Nereye Verilir?
Evlilik sözleşmeleri evlenirken nikah dairesine yazılı bildirimle veya hazırlanıp noter tarafından onaylatılarak yapılır. Bu noktadan sonra feshedilmesi durumuna kadar evlilik birliği için geçerliliğini koruyacaktır.
Evlilik Sözleşmesi Ne Zaman Hazırlanır?
Evlilik sözleşmesi evlilik birliği başlamadan önce hazırlanıp onaylatılabileceği gibi evlilik sözleşmesi içerisinde de hazırlanabilir.
Evlilik Sözleşmesi İle Nafaka Kararlaştırılabilir Mi?
Hayır, evlilik sözleşmesi yalnızca mal rejimine ilişkin bir sözleşmedir. Nafakayı düzenleyemez.
Evlilik Sözleşmesi Örneği
Evlilik sözleşmeleri kişilerin beklenti ve isteklerine göre değişkenlik gösterebilir. Bununla beraber örnek bir evlilik sözleşmesi şu şekilde olabilmektedir:
EVLENME SÖZLEŞMESİ
MAL AYRILIĞI REJİMİNİ ESAS ALMAKTADIR!
Madde 1 – Taraflar
Bu evlenme sözleşmesi, aşağıda adı geçen taraflar arasında imzalanmıştır:
EŞ 1:
Adı soyadı :
T.c. kimlik numarası:
Doğum tarihi :
EŞ 2:
Adı soyadı :
T.c. kimlik numarası:
Doğum tarihi :
Madde 2 – Amaç
Bu evlenme sözleşmesinin amacı, taraflar arasındaki mal ayrılığını düzenlemek ve Medeni Kanun’un 202. maddesi uyarınca mal rejiminin “Mal Ayrılığı” olmasını sağlamaktır.
Madde 3 – Mal Ayrılığı İlkesi
Taraflar, evlilik öncesi ve evlilikleri boyunca edindikleri veya kazandıkları tüm mal varlıklarının ayrı ayrı sahipleri olacaklarını kabul ederler. Bu nedenle, herhangi bir malın diğer eşin malına intikali veya paylaşımı söz konusu olmayacaktır.
Madde 4 – Ayrı Mülkiyet
Eşler, mal ayrılığı ilkesine bağlı olarak, kişisel mülkiyetlerini sürdürecektir. Her bir eş, kendi adına kayıtlı olan mallar üzerinde tam hak sahibi olacaktır. Bu malların alımı, satımı, devri ve yönetimi yalnızca ilgili eşin yetkisi altında olacaktır.
Keza, tahvil, bono, resmî senet, repo, borsa, faiz, icra alacakları ve tahsilatları ile banka faizi ve kira geliri gibi irat getiren ve burada sınırlayıcı olarak sayılmayan en geniş anlamdaki tüm kazançlar da mal ayrılığı prensibi gereği kişisel mal varlığı kavramında kabul edilecek ve diğer eşin gerek evlilik süresi içerisinde, gerek olası bir boşanma durumunda bu haklar ve alacaklar üzerinde hiçbir şekilde yönetme ve kullanma yetkisi ile tasarrufu bulunmayacaktır.
Madde 5 – Ortak Borç ve Yükümlülükler
Eşler, evlilikleri sırasında ortaklaşa taşınmaz veya taşınır mallar edinmeye karar verirlerse, bu malların mülkiyeti ve yönetimi konusunda ayrıntılı bir sözleşme yapacaklardır. Ortaklaşa edinilen malların giderleri ve yükümlülükleri, eşler arasında eşit olarak paylaşılacaktır.
Madde 6 – Miras ve Hibe
Eşler, evlilikleri süresince kendilerine miras veya hibe yoluyla mal gelmesi durumunda, bu mal varlığı mal ayrılığı ilkesine tabi olacaktır. Eşler, bu tür miras veya hibelerin ayrı mülkiyetlerine ait olduğunu kabul ederler.
Madde 7 – Boşanma Durumunda
Taraflar, evliliklerinin sona ermesi durumunda, mal ayrılığı ilkesine uygun olarak mülkiyetleri altındaki malların paylaşımına ilişkin hükümleri önceden belirlemiş olacaklardır. Boşanma veya ayrılık durumunda, her eş kendi mal varlığını koruyacak ve paylaşım sırasında bu ilkeye uygun davranacaktır.
Madde 8 – Sözleşmenin Yürürlüğe Girmesi
Bu evlenme sözleşmesi, taraflarca imzalandıktan sonra bir notere onaylatılacak ve Medeni Kanun hükümlerine göre yürürlüğe girecektir. Sözleşme, evlilik tarihinden itibaren yürürlükte olacaktır.
TARİH-İMZA TARİH-İMZA